2012-05-02

Bahar Temizliği

Evlerin camları sonuna kadar açıktı. Gördüğüm her evin hem de. Kışın biriken, kuytu köşelere sinen kirin çıkmasını bekliyorlardı sanki. Kimsenin takati kalmamıştı sanki. Kışın yüküyle evlerinde nefes alamıyorlardı sanki. Hepsinden kurtulma zamanı gelmişti sanki. Yuvadan def etmeliydiler sanki. Yeni bir adımı kucaklamak gerekiyordu sanki. İnanmak gerekiyordu sanki.


Hatalar yaptım, yapacağım da. Bunun önüne geçmeme imkân yok. Zamana hükmeden Kronos bile olsam, tüm olasılıklar aynı anda aklıma da düşse bir yerde mutlaka yanlış bir adım atacağım. Uzun bir zamandır bunun ağırlığıyla yaşıyorum. Düşünüyorum sanki hiç kimsenin bulamadığı, ulaşamadığı beni doğruları görebilen bir insan yapacak patikayı. Fakat imkânsız. Gereği de yok. Başka birisi olmaya çalışmakla o kadar vakit kaybettim ki, kendimden ayrı düştüm. Unuttum. Aslında ifadelerimin çok dağınık olduğunun farkındayım, çünkü kafamın içerisi düzensiz. Net bir resim yok, parçalar var. Bir tarafta ulaşamadığı imkânsızlıklar için kendini yiyip bitiren ben, bir tarafta hatalarının farkına varmaya çalışan ben, bir tarafta pek çok arkadaşıyla düştüğü çıkmazı düşünen ben, bir tarafta uzun zamandır su yüzüne çıkarmadığı bir yanını şevkle keşfetmeye çalışan ben, bir tarafta hayatına yenileri dâhil edip unutulmaya yüz tutan eskileri çıkartmaya çalışan ben.


Evlerin önünden yavaş adımlarla geçerken fark ettim. O evlerin baharla ne kadar paklanmaya ihtiyacı varsa benim de o kadar var. Hem de belki misillerce fazlasına. Her an hortlamaya hazır hayaletleri hayatımdan çıkarıp, arzularımın, yeni yeni keşfettiğim tutkularımın peşinden koşma zamanı geldi sanırım. Gelecek günlerin gebe olduğu pek çok “yeni” var. Silip süpürmeye başlıyorum. Temizlik vakti geldi çattı. 

Hiç yorum yok: